MEDYALAB - 2. SAYI

İş arkadaşı Dilber, Serap’a ağda yapmayı öğretir; ancak Serap için bu deneyim şaşırmakla haz almak arasında gelip gider. Kolektif bilince bir başka direnç de Serap’ın giyinme tarzıdır. Babası Serap’a benzer şeyler (daha çok erkeksi) satın alır. Bu durumlarda Serap, kasıtlı bir tutumdan daha fazlasını istediği için kendi hayatını yaşa- yamaz; bu, aidiyet eksikliğinden kaynaklanan içe dönüklük olarak görülebilir. Serap’ın içinde bulunduğu ve kendi ayakları üzerinde durduğu durumdan kurtulma fikri aklına bir türlü gelmez. Sadece babasının yardımıyla kurtulabileceğini düşünür. Serap’ın hayatında- ki bir şeyi değiştirme fikri, babasının sürekli olarak ona yalan söy- lediğini fark ettiğinde oluşur. Babasının yalanları sonrası yaşadığı yıkımdan sonra etrafındaki insanlardan intikam almaya başlayan Serap, sevdiği genç adamı Dilber ile gizlice görür ve daha sonra ustabaşı Sultan’a Dilber’i şikâyet eder. Bir sonraki adım, her kadını seks deneyimine sahip bir nesne olarak gören beğendiği/hoşlandı- ğı genç adamdır. Bir gün Serap yolda yürürken genç adam, Serap’ı arabasına davet eder ve ısrarlar sonucu Serap, arabaya biner. Bir şeyler içme teklifine olumsuz yanıt veren Serap, yolda genç adamın alacaklıdan aldığı parayı görünce, bu fikrini değiştirir ve bir şeyler içmeye giderler. Underground bir eğlence merkezine giden ikili, burada vakit geçirirler. Serap, genç adamın sarhoşluğundan fayda- lanarak parayı yan sokakta duran arabadan camı kırar, alır ve sanki hiçbir şeyden habersizmiş gibi davranır. Ancak Serap, en son ve en büyük intikamını babasından alır. Babasının, varlığının tek kaynağı olduğunu ve tüm bu deneyimlerden tek başına sorumlu olduğunu düşünmeye başlar. Babasını gerçekleştirdiği eser kaçakçılığı nede- niyle polise ihbar eder. Daha önce Serap ile aynı yetimhanede kalan 18 yaşın altın- daki bir genç kız, Serap’ın işyerine işçi olarak gelir. Serap ona işi öğretir ve ilk başta geçmişini reddederek tanışık olduklarını göster- mek istemez. İntikam alan Serap da giderek kendine güvenmeye başlar. Film boyunca onun güldüğünü görmesek de sonunda, bu yeni kıza işi öğretirken yüzünde bir gurur işareti olarak bir gülüm- seme belirir. Serap için artık tutunacak bir erkek figürü yoktur ve kendi ayakları üzerinde durmaya karar verir. Fakat kurtuluşu bir ka- dının kurtuluşu olarak değil, ustabaşı Sultan olarak bulur. Böylelikle erkeksi kapitalist düzene uymaya karar verir ve yavaş yavaş sistem içinde yükselmek için gerekli becerilere sahip olmaya başlar. İki Farklı Kadının Hikayesi: Tereddüt Tereddüt filmi, İstanbul’dan bir kasabaya hastanede çalışmak için tayin edilen genç bir kadın psikiyatristin (Şehnaz) hikâyesi ile başlar. Şehnaz, kasabada hafta içi görevine devam ederken, hafta sonları İstanbul’daki evine gelir. Hayat arkadaşı Cem ile birlikte ya- şar ve dışarıdan ilk bakıldığında, ilişkisindeki her şey kusursuz gibi görünür. Bu süreçte Şehnaz, hastaneye talihsiz bir olay sonrasında gelen Elmas ile tanışır ve olaylar ilerler. Yönetmen Ustaoğlu’nun öncelikli sorun olarak gördüğü karakter Elmas’tır. Ustaoğlu, Türkiye’nin Elmas üzerinden iş ve aile hayatı da dâhil olmak üzere genel sosyal yapısını analiz eder. Ataer- kil yapının savunucusu olan kayınvalidesi, Elmas’ı sürekli olarak “iyi bir eş” ve ev işi yapabilen “iyi eğitilmiş bir köle” olmaya yönlendirir. Henüz yetişkinliğe ulaşmamış bir çocuk olan Elmas, evin balko- nunda gizlice sigara içer, evi temizlerken dans eder, ama en çok da zihnin baskın ideoloji tarafından şekillendirilen “kadın” profilini henüz karşılayamaz. Elmas’ın yaptıkları (ya da yapamadıkları) kocası tarafından hoş görülse de kayınvalidesi tarafından asla takdir edil- mez. Yaşadığı travmalara yabancılaşan Elmas, terapi sırasında ger- çekleştirdiği bu deneyimlerin sorumluluğunu kendinde görür. Ço- cukken ailesi ile birlikte yaşadığı evden gönderilmesinin nedeni ne annesi ne de babasıdır. Sorunu kendi aptallığına ve taahhüt ettiği günahlara bağlar. Kocası ve kayınvalidesinin sobadan zehirlenerek ölmesi nedeni ile cinayetle suçlanabileceğini öğrenir. Yaşı yüksel- tilerek evlendirildiği ve henüz reşit bile olmadığı için mahkemede büyük avantaj elde edeceğini öğrenir; ama yemin ettiği için ger- çeği söyleyemez. Bununla birlikte, Elmas o kadar saf ve dürüsttür ki, kendi çıkarlarını koruyamaz ve cinselliği hakkında konuşamaz. Elmas bu felaketin sonucu olarak bağımsızlığa kavuşmamış olsa da kısa bir süre hapis cezasından kurtulur, ancak ne bir eğitimi ne de bir mesleği vardır. Kaderi onun peşinden gitmeyecek, ailesine gön- derilecek ve yeni bir koca bekleyecek ya da bir süre devlet tarafın- dan gözetim altında tutulacaktır. Elmas ile aynı sosyo-kültürel kaderi paylaşmayan Şehnaz, modern bir ataerkillikle çevrilidir. Şehnaz, sürekli erotik filmler izleyen, karısının vücuduna erkeksi güç uygulamaya çalışan bir eşe sahiptir. Şehnaz, ikinci plana kendi duygularını ve memnuniyetini koyan bir karakterdir. Ona göre erkeğinin memnuniyeti daha ön plandadır. Kocası her zaman şehir dışına çıkar ve her uzakta kal- dıklarında internet üzerinden birbirleri ile iletişim kurarlar. Birlikte olduklarında, eşinin yemeği ve masayı hazırlamaya yardım ettiği, “mutlu ve modern” bir yaşamı tasvir ederler. Ancak bir süre sonra, Şehnaz’ın meslektaşı bir doktorla gerçekleştirdiği birliktelik sonu- cunda, Şehnaz ile eşi arasındaki sevgisinden şüphe duymadığımız ilişkisinin sadece iyi bir ilişki olmadığını anlarız. Başkalarının sorunlarını dinleyen ve cevap veren Şehnaz, başka biri ile geçirdiği güzel anlardan sonra mutsuzluğunu ve hapis olduğu yaşamı anlar. Bu yasak ilişkiden sonra Cem’in (Şehnaz’ın eşi) şehirden dönmesiyle birlikte, çiftin sorunları yemek yerken ortaya çıkar. Yemeğin ne zaman yeneceğini ve kendisini korunaklı bir liman olarak gören kadının başka bir limana doğru hareket ede- ceğini anlayan Cem, daha önce gizlediği erkekliğini ortaya çıkarır. Şehnaz’ın ayrılma kararına rağmen, Şehnaz’ın gitmesine izin ver- mez ve şiddete başvurarak geceyi Şehnaz için kâbusa dönüştürür. Cem, bir odada kadını ayağında pranga varmış gibi kavrar. Gece boyunca zaman zaman kaçmaya çalışan Şehnaz’a bir fırsat vermez, ancak sabah olduğunda Şehnaz sessizce evi terk eder. Filmin son sahnesinde, bir arabada belirsizliği arayan Şehnaz, hem ağlar hem de kahkahalar atar. Son olarak, toplumların oluşumu ve yeni bir imalat türüne geçişle birlikte, erkekler ve kadınlar arasındaki farklılıkların yeni çerçevelerde tanımlandığı söylenebilir. Sadece biyolojik farklılıklar- la algılanan ataerkil kapitalist sistemde, kadınların özne statüsüne yeni özlemler getiriliyor ve birçok toplumun görünmez sorunu haline geliyor. Bu yazıda, yalnızca kadınların toplum içerisindeki yeri ve erkek zihniyetine odaklanmakla kalmayıp, aynı zamanda kadınların maruz bırakıldığı şartlar ve erkeklerin bu şartlarda nerede oldukları ve etkilerini de tartışmaya açıyoruz. Başka bir ifadeyle, bu yazıdaki filmler üzerinden kadınların erkeklere bağımlı olup olmadıklarını veya erkeklerin kadınların kurtuluş mücadelesinde bir ihtiyaç ha- line gelip gelmediklerini analiz etmeye çalışıyoruz. Sinema ve top- lumsal yapı ile karşılıklı bir etkileşimin olduğunu düşünürsek, bu noktada bu filmler gerçekliği bir şekilde yansıtıyor diyebiliriz. 18 MEDYALAB ARAL IK 2 02 0 1 9 MEDYALAB ARAL IK 202 0

RkJQdWJsaXNoZXIy Mzc2MDc5