MEDYALAB - 2. SAYI
“Anchorman”, ana haber bültenlerini sunan, radyoda ve genellikle de televizyonda haber okuyan, ingilizcede adam, erkek anlamına gelen ‘’man’’ ile bittiğinden dolayı erkekler için söylenen bir kelimedir. Habercilikte kadınlar içinse ‘’anchorwoman’’ kelimesi kullanılmaktadır. ‘’Woman’’ İngilizcede kadın anlamına gelmektedir. Bu kelime oldukça az kullanılmakta hatta ve hatta kadınlar için de çoğu zaman ‘‘anchorman’’ sıfatı kullanılmaktadır. Anchorman kelimesinin sözlük anlamı ‘ bayrak yarışında, bayrağı en son taşıyıp bitiş çizgisine ulaştıran kişidir. Bayrak yarış- larındaki son koşucu genellikle takımın en iyisidir. Bu bağlamda, bu tür haber sunucuları da gün boyu haberler için koşuşturanların en iyisi ve haberleri izleyiciye ulaştıran kişilerdir. Okumuş olduğum bir makalede, araştırmalara göre spikerler işe alınırken erkekler için farklı kriterler, kadınlar için farklı kriterler geçerlidir. Kadınlar işe alınırken dış güzelliklerine ve çekiciliklerine bakılırken, erkekler sektördeki başarılarına göre değerlendirilirler. Maalesef ki kadınlar, erkeklere göre yüzde yirmi iki oranında daha az maaş ile çalışmaktadırlar. Eleştirim ne kadar doğru olur bilmiyorum ama maalesef ki toplumda statüsü her ne olursa olsun kadın nesne, erkekler ise özne olarak kullanılmaktadır. Medya sektöründe çalışan çoğu kadın, yönetimdeki kişiler tarafından adeta bir süs objesi olarak görülmektedir. Bu olay sadece Türkiye’de değil başka birçok ülke- de de kadınların maruz kaldığı bir tavırdır. Örneğin, Amerika’daki kadın haber sunucuları kamera karşısında güzel ve çekici gözük- müyorlarsa halka hitap etmelerinin, halkın karşısına çıkmalarının bir anlamı olmadığı düşünülmektedir. Bu konu hakkında, ‘’en güzel kadın sunucular, ekranlara en çok yakışan kadın spikerler’’ gibi birçok yazı gördüm. İster istemez de düşündürdü beni. Toplumun çoğunluğu, televizyonda kadınları rey- ting ve ilgi çekmek adına kullanıyor. Evet, maalesef ki “kullanıyor”. Bahsettiğim bu çoğunluk kesim, kadınların çok başarılı, kariyer sahibi ve istedikleri zaman harikalar yaratabileceklerini kabullene- miyorlar. Nedense derin bir araştırma yapmadığım sürece televiz- yonda çalışan kadınlar için ‘’en başarılılar, en iyiler ‘’ gibi bir başlık görmedim. Türk Televizyon tarihine adını altın harflerle yazmış ve uzun yıllarca da yazmaya devam edecek olan birçok kadın spikerimiz var. Örneğin, Jülide Ateş, Nazlı Öztarhan, Gülbin Tosun, Nazlı Çelik, Ece Üner ve daha sayamadığım birçok değerli isim... Ece Üner hakkında bir şeyler söylemek istiyorum aslında. Kendisi Türk televizyonunda feminist kişiliği ve açık sözlülüğü ile bilinen başarılı bir kadın sunucumuz. Kariyer yolculuğuna Avrupa Birliği muhabiri olarak başlamış ve daha sonra spor spikerliğine devam ediyor. Eski NTV, CNN Türk kanallarının sunucusuydu şimdi ise Show Haber’de görevini sürdürüyor. Kadın, ataerkil toplumlarda sorunlu bir alandır. Ya kadınları hiçe sayar ya da onların kadınlığına hakaret ederek haber yaparlar. Oysaki kadın ister haber yapan, isterse haberi yapılan kişi olsun, medyada tarafsız bir temsile ihtiyaç duymakta. Ece Üner işte bu alanda kadınları çok güzel temsil eden ve haklarını da sonuna ka- dar savunabilecek niteliğe sahip, iyi bir sunucu. Halk da beğenerek ve severek izliyor. “YANLIŞ ÜSLUP, DOĞRU SÖZÜN CELLADIDIR” Ana haberde yaptığı yorumlarla ilgili konuşan Üner, “Ben yanlış üslup doğru sözün celladı olduğuna inanıyorum. Dolayısıyla doğru üslubu seçmek için uzun konuşmalarımda üzerinde baya kafa yoruyorum. Muhalif bir şeyi kelimeleri seçmeden söylersem bunun kaybet kaybet olacağına inanıyorum. Kısa konuşmalar ise doğaçlama şeklinde oluyor. Hafif yorumlarımda metinlere kimse bakmıyor ancak genellikle bakıyorlar” diyor. Üner, ekran arkasındaki başarılarını ekran önünde de açık, korkusuz ve sert bir dille sergileyebilen, yeri geldiğinde de iletmek istediği toplumsal mesajlarını tüm feministliğini kullanarak etkili ve çarpıcı bir dille yerine oturtabilen biri. Bunların yanında bazen gereksiz yere sert çıkıştığını düşünüyorum. Geçenlerde bir ha- berinde Kim Kardashian’a yaptığı göndermesini ve üslubunu ben kendi adıma beğenmedim. Sebep her ne olursa olsun kadın olarak başka bir kadının bedenini söz konusu edip, milyonların önünde öz eleştiri yapmamalıydı. Bence bu davranış feminist kişiliğine ters ve talihsiz bir davranıştı. Bu haberden sonra Ece Üner’in hayran kitlesi de dahil ol- mak üzere, Deniz Çakır gibi ünlü birçok kişi üslubundan dolayı Üner’e tepki gösterdi. Üner’in bu çıkışının reyting ve show amaçlı olduğunu dile getirdiler. O zaman Kim Kardashian’ın, gündemde olan Azerbaycan- Ermenistan ile ilgili düşünceleri Türk toplumunu kızdırmıştı. Ortada Türkiye’ye yapılan bir haksızlık vardı. Ne yazık ki Üner’in de bu durumu kullanarak halka karşı çıkarcılık ve yağcılık yaptığını düşündüler. Türk Televizyonunda kadın sunucularımızın başarılarını ve düşüncelerini farklı yönlere çekmek yerine onlarla daha çok gurur duymalıyız ve gerek nicelik gerek nitelik olarak daha da güçlenme- liyiz. Medya ve televizyon gibi büyük platformlarda kadınlara daha çok yer vererek toplumsal, kültürel ve siyasal alanlarda daha çok yer edinebiliriz. Böylece daha çağdaş ve özgür toplumlar yetiştire- biliriz. Kadın dokunduğu her alanda en güzel başarıları ve yenilikle- ri sağlayabilen değerli bir varlıktır. TÜRK TELEVİZYONUNDA SPİKER/ SUNUCU OLARAK KADININ YERİ İSÜ MEDYA MERKEZİ ÖĞRENCİSİ İLAYDA SILA TEMUÇİN BEGÜM ÇELİKKOL Memorial Sağlık Grubu Medya ve İletişim Uzmanı KADININ ADI VAR BEGÜM ÇELİKKOL KİMDİR? 1983 İstanbul doğumlu. İlk, orta ve lise eğitimi- ni İstanbul’da aldı. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü mezunu. Okul döneminde İzmir TV ve Ege Ajans’ta görev alan Begüm Çelikkol, 2006 yılında Habertürk’te öncelikle gündem muhabiri oldu sonrasında sağlık muhabiri ve editörü ola- rak görevini sürdürdü. Habertürk’te yaptığı bir haberden dolayı Yazar Hıncal Uluç’tan “Profesör” unvanını da alın- ca işinden daha da bir keyif almaya başladı. Ayrıca aynı branşta farklı kurumlarda bulunan arkadaşları hem daha kaliteli hem de daha tecrübeli olduğu için onlarla da çalışmak keyifli geldiği için bu alanda devam etme kararı aldı. Yeni Şafak Gazetesi’nde Sağlık ve Ekonomi editör- lüğü yapan Begüm Çelikkol, kurumun internet sitesinde gündem haberlerine ses verdi. Bu arada Beykent TV’de 2 sene sağlık programı sunan ve çeşitli dergilere danış- manlık yapan Begüm Çelikkol 2006- 2018 yılları arasın- da Türk Tabipler Birliği, Türk Böbrek Vakfı, İstanbul Tabip Odası gibi kurumlardan toplam 12 ödül aldı. 2018 yılında Memorial Sağlık Grubu’nda Medya ve İletişim Uzmanı olarak görev yapmaya başlayan Çelikkol, yeniden öğren- ciliğe dönmeye karar vererek Atatürk Üniversitesi’nde Sağlık Yönetimi Bölümü’nde eğitim alıyor. Yazıma seneler önce, İletişim Fakültesi’nden henüz mezun olmamış- ken yaşadığım bir anıyla başlamak istiyorum. O zamanlar dördüncü sınıftay- dım, mezun olmama birkaç ay kalmıştı. Okul sürecinde okuduğum okulun bulunduğu İzmir’de iki sene yerel bir televizyon kanalında muhabirlik yap- mıştım. Hemen ardından da okulumuzun haber ajansında gündem haber- lerini kovalamıştım. Ancak mezuniyet zamanı yaklaştığında yaşadığım şehir İstanbul’da bir iş bulmam gerekiyordu. Birkaç yere başvurdum ve bir haber ajansından telefon geldi görüşme için. Haber ajansının müdürü birkaç soru- dan sonra, “Ama burası haber ajansı, hanımlar patlama olaylarına gidemez” gibi bir cümle kurmuştu. Açıkçası anlam verememiştim bu cümleye. Ne demek hanımlar patlama, çatışma gibi haberlere gidemezdi? Ben o şekilde yetişmemiştim okul döneminde. Gazeteci, branşı ne olursa olsun gazeteci- dir. İster ekonomi muhabiri olsun, ister sağlık, isterse polis-adliye branşıyla ilgilensin; gazeteci kadın da erkek de olsa gazetecidir. Benim okulda da, okul döneminde çalıştığım yerlerde de kimse bana “Kadınsın, patlama, cinayet, yangın türü haberlere gidemezsin” dememişti. Zira Efes Oteli yangınında olay yerinden pek çok ulusal televizyon kanalına bağlanıp, olayı anlatmıştım. Ve daha nice cinayet, trafik kazası gibi haberlere gidip olay yerinden bilgileri okurlara, izleyicilere aktarmıştım. KADINLAR DAYÖNETİCİ Yine de o haber müdürünün söylediği sözler hevesimi kırmadı; mezun olduktan hemen 15 gün sonra Habertürk’te çalışmaya başladım. Ve orada da işe alışma sürecinden sonra ilk gittiğim haber Atlas Jet uçağının Isparta kazasıydı. Kadınlar da böyle haberleri takip edebiliyordu. Nitekim, Haber- türk’te bağlı bulunduğum birimin başında da bir kadın yönetici vardı. Üstelik ekibimizde 10 kişiden 7’si de kadındı. Ve kadınlar çok güzel haberlere imza atıyordu. HALİDE EDİP ADIVAR EN ÖNEMLİ ÖRNEKLERDEN BİRİ Üstelik kadınların medyada olması 2000’li yıllara değil, çok eskilere 1895’li yıllara dayanıyor. Örneğin 13 sene tam tamına 604 sayı çıkan “Ha- nımlara Mahsus Gazete” 1895-1908 seneleri arasındaki dönemin aydın-bü- rokrat kızları ve eşleri tarafından çıkarılmıştı. Hemen ardından 1913 ile 1921 yılları arasında çıkan “Kadınlar Dünyası” dergisi dönemin kadınlarını ilgilendiren kültürel bir yayındı. Üstelik dergide kadın haklarından bahsedi- liyordu ve dergiyi çıkaran kadınlar gazetecilik yapıyordu. Kadın gazetecilere en büyük örnek Halide Edip Adıvar’dır. Vakit, Akşam, Yedigün gibi gazete- lerde haberleriyle konuşulan Adıvar, Türk basın tarihinde de önemli bir yere sahiptir. Ancak 1970 yılına kadar kadın gazeteci sayısı 10’dan fazla değildi. 1980’li yıllardan sonra kadın yazarlar artmıştır. 1980 yılında kadın haklarının da gelişmesiyle birlikte gazeteler kadınlara özel ekler çıkarmaya başlamış; bu eklerde kadın gazeteciler görev almaya başlamıştır. FELAKET TELLALI KADIN 1990’lı senelere gelindiğinde Türkiye’de özel televizyonların kurulmasıyla iş olanakları arttı. Bu durumda erkeklerin yanında daha fazla kadın da görev almaya başladı. 1990 öncesinde ilk kadın gazeteciler varlıklı ailelerin, bürok- ratların kızıyken; 1990 sonrasında orta sınıfın kızları da gazetecilik yapmaya başladı. 1990 yılından sonra çoğu kadın Basın Yayın Yüksekokulu yani İle- tişim Fakültesi mezunu. İlk kadın gazeteciler yani 1990 öncesinde kadın- hakları haberleri yaparken, 1990 senesi sonrasında kadınlar polis-adliye, ekonomi sağlık, savaş haberleri de yapmaya başlamıştır. Buna bir örnek de KADININ ADI VAR T İNCELEME 24 MEDYALAB ARAL IK 2 02 0 2 5 MEDYALAB ARAL IK 202 0
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy Mzc2MDc5