MEDYALAB - 3. SAYI
4 5 5 4 “Çatlağını Bulan Su” Bir Başkadır… Prof. Dr. Peyami Çelikcan bir başkadır M edyanın geleceğine ilişkin öngörüleriyle dikkat çeken ve her teknolojik yenilikle birlikte tekrar hatırla- nan Marshall McLuhan, medya ile kurduğu- muz ilişkideki değişimi analiz etmeye çalışır . Kitaplarının ana sorununu oluşturan bu ilişki biçimini, medya teknolojilerindeki değişim ile açıklamaya çalışan McLuhan 1 , kullandığımız iletişim araçlarının belirli duyularımızın uzan- tısı olduğunu belirtir. Ona göre, gazete gözü- müzün, radyo kulağımızın, televizyon ise hem kulağımızın hem de gözümüzün uzantısıdır. McLuhan günümüzdeki internet bağ- lantılı televizyonla ilişkimizi görebilseydi, te- levizyonun aynı zamanda dokunma duyumu- zun bir uzantısı olduğunu da söyleyebilirdi. Medya yakınsaması çağında, her tür iletişim aracının internet ortamında iç içe girmesi ve yeni medyanın etkileşim ve anındalık özellik- lerine sahip olması, ekranla ilişkimizi de fark- lılaştırdı. Belirli bir mesafeden planlanmış bir içerik akışını izlediğimiz ekran ilişkisi yerine, avucumuzun içine alabildiğimiz, parmağımı- zın ucuyla içerik tercihinde bulunduğumuz, dokunarak akışa müdahale edebildiğimiz ve etkileşimde bulunduğumuz yeni bir ilişki ge- liştirmiş olduk. Televizyonla kurduğumuz bu yeni iliş- ki, seyrettiklerimiz üzerine yorumda buluna- bildiğimiz, yorumda bulunanlarla tartışabildi- ğimiz güçlü bir etkileşim alanı oluşturdu. Bu nedenle, internet televizyonları üzerinden iz- lediklerimiz, anında, güçlü bir etkileşime ne- den olabiliyor. Gözümüzün gördükleri, kulağı- mızın işittikleri üzerine ekranlara dokunarak dahil olduğumuz bu etkileşim, televizyonu dokunma duyumuzun da uzantısı haline geti- riyor. McLuhan’ın yüz yüze iletişimin özellikle- ri arasında saydığı dokunma duyusu, elektro- nik iletişim çağında olmasa da, dijital iletişim çağında etkin hale gelmiş görünüyor. Ekranla kurduğumuz temas, yüz yüze iletişimdeki te- masın yerine ikame oluyor. “Bir Başkadır” adlı televizyon dizisini inceleyeceğim bir yazıya, McLuhan’ın öner- melerinden yola çıkarak başlamamın nedeni, son yılların en çok tartışılan “Bir Başkadır” dizisinin bunu nasıl sağladığını izah etmek içindir . Dizinin yayınlandığı ortamın, dizinin 1 Marshall McLuhan’ın iletişim ve medya çalış- maları alanında etkili olan kitapları içinde T he Gutenberg Galaxy (1962), Understanding Media (1964) ve The Medium is The Message (1967) sayılabilir. daha fazla tartışılmasına imkân sağla- dığını düşünüyorum. Geleneksel televizyon kanallarında yayınlanan dizilerle ilişkimiz, in- ternet bağlantılı televizyonlarda yer alan di- zilerle kurduğumuz ilişkiden hayli farklı. Ge- leneksel televizyon programlanmış bir akışı izlemeye çağırırken, izleyici ile dayatmacı bir ilişki kurar. İnternete bağlı “yeni televizyon” ise programlanmış bir akış yerine depolanmış bir içerik sunarak izleyiciye tercihine göre iz- leme fırsatı sunar. Bu nedenle dayatmacı de- ğil, özgürlükçüdür . Bu yaklaşım sadece içerik tercihiyle sınırlı olmayıp, seçilen içeriğe dair yorumda ve etkileşimde bulunma imkân ve fırsatını da sağlar. Netflix’de yer alan “Bir Başkadır” 1 adlı dizinin çok tartışılmasının bir nedeni de izlen- diği ortamdır. Bu ortam izleyiciyi konuşmaya, tartışmaya ve etkileşime davet etmektedir. İzlenen içerik de izleyiciyi teşvik edince dijital medyanın etkileşim gücü en yüksek düzeyde gerçekleşebilmektedir. Söz konusu dizinin ko- nuşan ve konuşturan özellikleriyle izleyiciyi temas ve diyalog arayışına ittiğini söyleyebi- liriz. Dizinin izlendiği ortamın bir başka özelliği, dizi izleme deneyimini farklılaştırmış olmasıdır. Geleneksel televizyon kanallarında genellikle haftalık bölümler halinde izleme alışkanlığı edinilen dizilerin, yeni televizyonda ardı ardına izlenebilmesi ve böylece anlatılan öykünün kısa zamanda tüketilmesi de tartış- malara ivme kazandıran bir özelliktir. Aslın- da haftalık yayın akışı içinde 8 hafta yani iki aya yayılan bir süreçte izlenebilecek dizinin, erişime açıldığı 12 Kasım’dan itibaren bir haf- ta içinde yoğun bir şekilde tartışılmaya baş- landığı görülmektedir. İzleyici dizinin bütün bölümlerini birkaç gün içinde izleyip tartışma başlatmış ve yeni izleyici gruplarını da izleme- ye ve tartışmaya dahil olmaya çağırmıştır. Dizi hakkında #birbaşkadır etiketiyle sosyal medya üzerinde yapılan paylaşımların yoğunluğu da dikkat çekicidir. Instagram’da sadece bu etiketle yapılan paylaşımlar 17,8 bine ulaştı. Tweeter’da ise 13 ve 14 Kasım’da Türkiye’de en çok tartışılan (Trend Topic) üçüncü, 15 Kasım’da ise ikinci etiket konu- su olmuştur 2 . İzleyiciler sadece yazdıklarıyla 2 https://www.netflix.com/search?q=bir%20 başkadır&jbv=81106900 3 https://archive.twitter-trending.com/ bağlantısı üzerinden Trend Topic verilerine ulaşılabilir. değil, diziden aldıkları ekran görüntüleriyle de dizi hakkında paylaşımlarda bulunmuşlardır. İzlemek ve izlediğin hakkında paylaşımda bulunabilmek yeni televizyon kültürünün bir yansımasıdır . Bu yeni izleme davranışı, diziden haberdar olmayanların uyarılmasını, izledikten sonra da paylaşım zincirine dahil olmasını teşvik etmektedir. Böylece dizi kısa zamanda güçlü bir popüla- rite kazanabilmektedir. Bunun tek örneği “Bir Başkadır” değil elbette. “La Casa De Papel” gibi başka örnekleri de verebilmek mümkün. Dizinin yer aldığı Netflix, 190 ülkede 167 milyon izleyicinin abone olduğu bir diji- tal platform. Türkiye’de ise 2 milyon üzerinde abonesi olduğu biliniyor. Bir abonelik üzerin- den 4 izleyiciye eriştiği varsayımıyla yaklaşık 8 milyon izleyicinin kullandığı bir platformdaki dizinin bu kadar tartışmaya neden olmasının bir başka nedeni ise, sayıca az ancak dijital medyada etkin bir izleyici kitlesine sahip ol- masıdır. Bu durumu tekrar McLuhan’a başvu- rurak açıklayabiliriz. McLuhan’a göre kullandı- ğımız medya bizi biçimlendirmektedir. Dijital medya kullanıcıları, aynı zamanda yeni tele- vizyon izleyicisi olarak, her tür içerik için oldu- ğu gibi, diziler için de geçerli olan etkileşimli bir ilişki geliştirmektedir. Bu etkileşim, yeni televizyon izleyicisinin sesini duyulur, varlığını görünür kılarken, dizilere de yerel ve küresel düzeyde güçlü bir ilgi oluşturmaktadır. Dolayısıyla aracın değişen özellikleri izleyicinin ekranla kurduğu ilişkiyi farklılaştır- mış ve bu farklılık yeni bir izleme kültürü oluş- turmuştur. Yeni televizyon sadece görme ve işitme duyumuzun uzantısı değil, aynı zaman- da dokunma duyumuzun da uzantısı olurken yüz yüze iletişimin işlevlerini sürdürmemize imkân sağlamaktadır. Elbette ki, dizinin neden olduğu tar- tışmayı sadece değişen araç-izleyici-teknolo- ji ilişkileri bağlamında açıklayamayız. Bütün tartışmaların temelini oluşturan öyküsü ve anlatımından kaynaklanan nedenler üzerinde de durmalıyız. Bu çerçevede, Berkun Oya’nın yazıp yönettiği dizinin, yönetmen imzasını ön plâna çıkaran güçlü bir yapım olduğunun al- tını çizmek gerekir. “Bir Başkadır”, televizyon dizilerinden çok, sinema filmlerinin yapım özelliklerini taşıyor . Senaryosu ve sinema- tografisi ile izleme keyfini en üst düzeyde su- narken, ülkemizin içinden geçtiği son 20 yıllık sürece yayılmış politik ve kültürel gerginlikleri cesur bir yaklaşımla yansıtıyor. Bu cesur yak- laşım, filmin ana karakterlerinin kendilerini arayış ve sorgulayış sürecinde somutlaşı- yor. Yönetmen izleyiciyi de bu sürece dahil
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy Mzc2MDc5