MEDYALAB - 4. SAYI

23 22 Me dy aL ab Şub a t 2 0 2 1 22 Me dy aL ab Şub a t 2 0 2 1 23 şehrin içinden geçtiği sahnede bir kıyafet mağazasının vitrini de yer alıyor. (bknz. Bu ihtiyaç fazlası üretime ihtiyaç duyma hissi san- ayi devrimi sonrasında artan üre- tim ile başlamıştı gelecekte de devam edeceğe benziyor) Filmde 6. Bölüm Şefi ve Dışişleri Bakanı sağdaki resimde pahalı kıyafetlerle şık takım ve gö- zlükle bazen de pro içiyorken tem- sil edilmişken soldaki resimde ise çöp çıkarmaya dışarı çıkan fakir bir mahalle insanı son derece salaş ve yalın kıyafetlerle bir kolu düşmüş atlet ve şortla temsil edilmiştir. Bu o dönemde de giyimimizin bizim statümüzü belirlediğini gösteri- yor. Burada materyalist bir örnek yer alıyor yani hedonik yararı so- mut yararını geçmiş diyebilirim. Tüketim bir rekabettir ve en çok şeye sahip olan kazanır tabiriyle reklamın amacına ulaştığı bir çağ olduğunu görüyorum. Filmde insan ruhunu bile bir sistem ile elektronik bir devreye hapsetmek mümkünken hiçbir karakterin tamolarak insan bedeni ile kalmadığı ve cyborglaştığını farkettim. Bu durum, robotik in- san için yeni bir başlangıçken bugünkü anlamıyla vücudunda el- ektronik bir parça içermeyen kanlı canlı insan vücudu için bir yıkımdı diyebilirim. Bir sahnede bölüm şefi se- kreterlerden araştırma yapmasını istiyor ve sekreterleri robotik ellerinde her ellerinde 5ten fazla parmak çıkıyor ve araştırmayı çok kısa bir sürede yapıyorlar. Bu da gelişen teknoloji ile yakın gelece- kte vücudumuzu daha fonksiyonel kullanıp zamandan da tasarruf et- memizi sağlarken yapılan iş eskiye kıyasla çok daha az işçi tarafından yapılmasına neden oluyor. Bu da insanları işsiz bırakıyor. Yani çok sayıda insan bu yüzden gerekli ol- madıklarından dolayı isşiz kalabilir ve bu yüzden çok sayıda sektör de son bulabilir. Yenileşme ve teknoloji ile teknolojinin getirdiği yeni araçlar- la birlikte kuvvetle muhtemeldir ki artık kullanılmadığı için bir trenin yaratıcı yıkım sonucu artığı: Holo- grafik navigasyonlar çok fazla iler- lemiş araç kullanan herkes bunu kullanıyor ve nerdeyse insanlar yolda önlerine bile bakmıyorlar. Sanırım bu yüzdendir ki bir sah- nede yerde günümüz eski tipi sokak lambalarının parçaları yer alıyor ve trafik işaretleri herhangi trafik levhası görünmüyor. Filmde, yükselen binal- arın ve hala alçak kalmış binal- arın sayısı son derece fazla iken hiç ağaç göremedim ve çöp to- playıcısı iki karakter araçtan in- dikten sonra bugün bizim pan- demi için kullandığımıza benzer özellikte maskeler takıyorlardı. Belki de bitki örtüsü yok oldu ve nefes alınması zorlaştığı için cy- bergleşmenin ilk insan örnekleri oluşturulmaya başlandı. Bu da bizi yeşilin tonları yerine grinin ton- larının hakim olduğu bir dünyanın beklediğini gösteriyor bence. Bu yakın gelecek tasvirinde (ki cyber-punk yapımlar uzak değil yakın gelecekten bahseder ) filmin ilk saniyesinde başlayan ve verilen güçlü mesaj : “ Yakın gelecek – Şirket ağları yıldızlara erişiyor, elektronlar ve ışık tüm evrene akıyor. Yine de bilgisayar- laşmanın gelişimi, ulusları ve et- nik grupları ortadan kaldırmadı. “ , sözleri yer alıyor. Bu da gelişmiş teknoloji varlığına karşın hala dev- let yapısının ve etnik grupların oluşturulmasının devletin çıkar- ları için devam ettiğini gösteriyor. Burada, gelecekte kontrolün hala üzerimizde sağlanması için devlet yönetimlerinin devam edeceğini gösteriyor diyebilirim. Ki filmde izlediğim gelişmişlik düzeyince buna ihtiyacımız olmadığı halde yapılıyor bu diyebilirim. - “ Sorunsuz program ol- madığı gibi, düzeltilemeyecek program da yoktur. Yanlış mı? “ (01:14. Dakika ve saniye) Bu cümleyi duyduğumda yakın ge- lecekte hala teknolojinin kusursuz olmadığı ancak eldekiler mevcu- dunda her üretimin bir çözümü de getireceğini düşündüm, yani bugün olduğu gibi umutlu bir bek- leyiş söz konusu gibi görünüyor. Binbaşı karakteri filmde aşırı özelleşmenin ölüm getirebi- leceğini vurguluyor ve kurtuluşun karakterlerin kafasına yerleştirilen elektrotlar ile yarı robot yarı insan varlıklarda değil de daha az robo- tikleşmiş insanlarla olabileceğini vurguluyor, hatta o sahnede aracı süren şoförü de normal bir polis olmasına ramen bu yüzden yanına almış olduğunu belirtiyor. Binbaşı, Kukla Ustası’nı arıyor ve onun diğer teknolojik sistem yenilikleri yanında adlarını geçirdikleri farklı bir sistemi kullandığı biliniyor. Arabayı süren karakterimiz, bin- başına neden böyle bir sistemin hacker tarafından kullanılmış olabileceğini soruyor. Binbaşı akla gelen ilk ihtimal olmayacağı için bu eski sistemi kullandığını söylüyor. Bu da tüm bu şeyler- in bir noktada bizi ortaklaşmaya götüreceğini ve farklı olan kişisel zenginliklerin unutulacağı ve zor ayırt edilebileceği o yüzden de binbaşı tarafından aranan hacker karakterin bile isteye bu şekilde bir eski formu seçmiş olduğunu gösteriyor diyebilirim. 27:25te geçen cümle : “ Sanal deneyimler, rüyalar… Varo- lan tüm veri hem gerçek hem de fantezi. Ne olursa olsun bir in- sanın hayatı boyunca topladığı veri, bütün ile karşılaştırınca küçük kalıyor. “ Bu cümleler aslın- da tamamen sistemin azizliğine uğramış bir adam için söyleni- yor. Hikâyemizde, hackerımız amacına ulaşmak için bir çöp to- playıcısının zihin ağlarına ulaşıp onda önceden var olmayan sahte anılarının oluşmasını sağlıyor. Bu sayede çöp toplayıcısı, boşan- mak üzere olduğu eski karısından çocuğunu alabilmek için karısının olduğunu zannettiği kabukları kırar ve onun zihnine ulaşmaya çalışır. Bunu nasıl yapabileceğini bir adamdan öğrendiğini söyler mesai arkadaşına. Ancak o adam bizim aranan Kukla Ustasıdır. Bu sayede hacker farklı çöp boşalt- ma alanlarında olan kümülatif zihin araçlarının hacklenmesini hedefi başka birine yönelterek sağlamıştır. Aslında zavallı çöp to- playıcımızın ne bir karısı ne de bir çocuğu ne de böyle anıları vardır. Hacker yerine işi o yapmış ve izlenmiş yakalanmıştır. İşte alıntı yaptığım sözler de onu yakalayan- ların ağzından böyle dökülmüştür. Bu noktada benim aklıma corona günlerinde de başlayan sürekli izlenmemiz ve ilerde çıkan aşının yan etkileri tam olarak bilinme- mesine ramen hepimizin olacak olması geliyor. Yani, sistemi kabul edeceğiz gelecekte ve bunun bizi nasıl kontrol edeceğini bilemeye- ceğiz. Belki sistem uğruna biz de rüya gibi anıları gerçek sanacağız. Bu sahnede rüya gerçek kavramı arasındaki ayrımı yok eden bir teknolojik tehdidin bizimle karşı karşıya olduğunu görüyorum. Teknolojinin akıllara zarar bir biçimde ve hızda ilerlemesinin ürkütücülüğünü kabul etmekle beraber teknolojiye kurtarıcıymış gözüyle bakar bu tür cyberpunk filmler. Garip olan bir diğer gelecek senaryosu içeren kısım ise, bir şir- ket tarafından üretilen insansı ro- botun kaçması ve bir kamyonun altında kalan bedenin alınıp tekrar canlandırıldığı sahne. Bu sahnede şirketin bedenleri çok iyi korudu- ğu ancak garip şekilde bu bedenin kaçtığıdır. Bu da şunu gösteriyor, önceki üretilen robotlar gibi yapay zekâ değil insandan üretilen insan robotların da filmde olduğu gibi bir ruh yani ghost a sahip olması veya kukla ustasının bu bedeni yönetimi. Bu karmaşık cümleyi toplamam gerekirse, bir robota ilerde ruh nakli yapılabilecek ol- ması. Diğer çarpıcı nokta ise Bin- başının (kendisi bir insan-robot hibriti değil robot ) bu durumu sor- gulaması ve bir ghost ( insan-ro- botların sahip olduğu gibi bir ruh ) veya bir robotun sahip olduğu gibi sadece bir yapay zekâ mı old- uğunun ayrımının yapılmasının açıp beynini görmediği müddetçe mümkün olmadığını söylemesidir. Bu ilerde öyle bir noktaya gelirsek bizim de bu ayrımı yapamaya- cağımızı gösteriyor olabilir. Filmde kamyonun çarptığı ve ghostu olduğu düşünülen ro- botun aslında kukla ustası olduğu ortaya çıkar. Yani herkes bir insanı arıyorken, robotik yapay zekâdır gerçek aranması gereken. İlk kez bir robot sisteme bağlı olmadan çalışmıştır. Bu da bir gün insan yaratımının insanın önüne geçebi- leceğini gösteriyor. Filmin başında Binbaşı, dalgın durumu hakkında bir robot ol- masına ramen dönemimdeyim diye bahsedip gülüyor. Yani bu- rada en başta kendi yaratımımız olan bir robot bile espri anlayışı geliştirmiş ve insanoğlu çok ileri bir seviyeye gelse bile hormonel zayıflıklarımızın içimize işlediğini gösteriyor bu durum. İçgüdüsel özelliklerimizin neslimiz boyunca devamlılık göstereceğini belirtiyor bu durum. Ishıkawa ve Binbaşının teknede geçen bir sahnesinde aynı anda aynı şeyi düşünmüş olduklarını gördüm. Bu durum belki de Carl Gustav Joung’un kolektif bilinçdışı teorisi gibi bir teorinin gelecekte insan- insan arasında değil de insan ve yapay zekâ arasında da kurulabileceğini gösteriyor bana. Cyberpunk olan film türünün diğer örnekleri gibi gelecekte ileri teknoloji – düşük yaşam ikilemini gözler önüne seri- yor. Filmde hala düşük bir kesim olmasına rağmen, zengin kesim ve bölüm şefleri gibi kişiler için pahalı kıyafet vitrinleri ve şehir boyunca reklam tabelaları yer alıyor. Ge- lecekte sadece insanlar değil film- de olduğu gibi ilerde yapay zekâ da devre yön verecektir. Belki de TIME’ın 2000ler sembolü gibi You control the ınformation age. Welcome to your age ‘i dönüp bilgisayarımıza söylemenin tam zamanıdır. Yararlanılan Kaynaklar Reklam ve Tüketim ders notları, 2020.

RkJQdWJsaXNoZXIy Mzc2MDc5