MEDYALAB - 6. SAYI
1 2 M E D Y A L A B N İ S A N 2 0 2 1 1 3 M E D Y A L A B N İ S A N 2 0 2 1 13 12 dece birkaç işveren bu göçmenlere Almanca kursu ve yaşam kalitesi konusunda yardımcı oldu. Bu işçiler- in evleri temizdi ve belli standartlara sahipti, ancak bu evlerin çoğu ihmal edilmişti ve belgeselde görüldüğü gibi kötüydü. Filmlerinizi nasıl tarif edersiniz? KK: Her filmin bir dönemin yansıması olduğunu düşünüyorum. Film çekmeye başladığımda, filmler- im gerçeküstü özellikler içeriyordu. Bu filmler 5-7 dakika arasındaydı ve 8-16mm ilefilme alındı. Kendimi sin- ematografi, kurgu ve sinema filmler- inde tanımak istedim. Bu dönemi bir alışma süreci olarak adlandırıyorum. Yazdığım ilk konu uzun bir hikayey- di. Oyuncu, senaryo yazarı, yapım- cı ve yönetmen Yılmaz Güney beni derinden etkiledi. Hayata karşı tepkisiz olmamak imkansız. Tek istediğim, her tür filmde toplumsal gerçekliği ve toplumsal eleştiriyi ele almak. Her filmin toplumsal gerçek- lik ve toplumsal eleştiriye dayalı konuları işlediğini düşünüyorum. Ben film çekimine Avusturya’da başladım. Filmlerimin odak noktası, doğal olarak göçmenlik sorunları. Ben de göçmenim. Bu düşündüğüm ve filme aldığım doğal bir süreç. Avusturya Hükümeti göçmen film yapımcılarından da bunu bekliyor. Kendi topluluğumuzun bilinmeyen hikayelerini ekrana taşımak. Avusturya’da çok kültürlülük nasıl deneyimlenebilir? KK: Yerel halk sizi yabancı olar- ak gördüğü için hakkınızda hemen kalıpyargıları vardır. Bir insan, bir yerde uzun süre kaldığında bazı sıkıntılar ortaya çıkar ve şöyle sor- ular sorulur: Bizden biri değil mi? Vatandaş olun ya da olmayın! Bu konuda hala bazı önyargılar var. Kültürlerarası sinema ve küresel sinema hakkında ne düşünüyor- sunuz? KK : Kültürlerarası olmak için baş- ka bir coğrafyada olmak gerekiyor. Böyle bir yer çok kültürlülüğü be- raberinde getiriyor. Sonra tüm in- sanları ve her şeyi farklı algılarsınız. Kültürlerarasılık, ulus kavramını değiştirir. İnsanlar sizden kültürl- erarası sinemada bilinmeyen yeni bir şey bekliyorlar. Ben buna eg- zotik hikayelerin satışı diyorum. Burada bir tehdit var ve biz film yapımcıları bu riski alıyoruz. Bazı gizli şeyleri yakalarız. Kültürlerar- asılık aynı zamanda insanları sosy- alleşmelerine ve aile-akraba-ark- adaş çevrelerine olumsuz olarak yabancılaştırır. Örneğin göçmen- ler anavatanlarından uzaklaşıyor. Göçmenler neden anavatanlarına dönemiyor? KK: İlk göçmenler geldikçe Avusturya’da kaldılar. Ancak Tür- kiye değişti. Göçmenler buraya geldiklerinde nostaljiyi ve kültürü yaşadılar. Yeni insanlarla, diğer azınlıklarla veya Avusturyalılarla sosyalleşmeyi tercih etmiyorlar. Sanki Türkiye’deymiş gibi yaşıyor- lar ve bunu ısrarla yapmaya çalışıyorlar. İkilem içindeler. A M A H A L A U M U T V A R !
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy Mzc2MDc5